Anasayfa » Etiket: hematoloji

Etiket Arşivi: hematoloji

MAYIS 2018 FDA ONAYLARI

Hematoloji Onkoloji grubundaki hastaların tedavisinde kullanılan ilaçların Mayıs 2018 FDA onayları sitemizde yayınlandı. Mayıs ayının en önemli gelişmelerden biri CD19’a yönelik genetik olarak modifiye edilmiş otolog t-hücre immünoterapisinde (tisagenlecleucel) yaşandı.

Avatrombopag (Doptelet, AkaRx Inc.) herhangi bir işlem planlanan kronik karaciğer hastalığı olan erişkinlerde trombositopeninin tedavisi için FDA tarafından onayladı (21 Mayıs 2018)

FDA Retacrit’i  (epoetin alfa-epbx, Hospira Inc., Pfizer Inc. bir yan kuruluşu) Epogen / PROCRIT’in (epoetin alfa, Amgen Inc.) bir biyobenzeri olarak diyalize bağımlı veya bağımlı olmayan kronik böbrek hastalığında, HIV infeksiyonu olan hastalarda zidovudin kullanımına bağlı ve myelosupresif kemoterapi ilişkili anemi tedavisi için onayladı. Ayrıca elektif, kardiyak olmayan, nonvasküler cerrahi geçiren hastalarda allojenik eritrosit transfüzyonlarının azaltılması için de FDA tarafından onaylanmıştır (15 Mayıs 2018)

FDA, BRAF V600E mutasyonu olan anaplastik tiroid kanseri için dabrafenib + trametinib tedavisini onayladı (4 Mayıs 2018)

FDA, CD19’a yönelik genetik olarak modifiye edilmiş otolog t-hücre immünoterapisi olan tisagenlecleucel’i (KYMRIAH, Novartis Pharmaceuticals Corp.) tedavisini, Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma – Başak türlü sınıflandırılamayan dahil olmak üzere iki veya daha fazla sıra sistemik tedavi alan relaps veya refrakter Büyük B Hücreli Lenfoma tedavisinde, yüksek dereceli B hücreli lenfomada ve follicular lenfomadan kaynaklanan Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma tedavisinde onayladı (1 Mayıs 2018)

NİSAN 2018 FDA ONAYLARI

Hematoloji Onkoloji grubundaki hastaların tedavisinde kullanılan ilaçların Nisan 2018 FDA onayları sitemizde yayınlandı. Nisan ayında en önemli gelişmelerden biri “immün trombositopeni” tedavisinde yaşandı.

Devamını Oku »

MART 2018 FDA ONAYLARI

Hematoloji Onkoloji grubundaki hastaların tedavisinde kullanılan ilaçların Mart 2018 FDA onayları sitemizde yayınlandı. Mart ayında 3 hematolojik kanser tedavisinde kullanılan ilaca FDA tarafından onay verildi.

Devamını Oku »

OCAK 2018 FDA ONAYLARI

  • FDA, kendisinin onayladığı bir test ile, tümörün dirençli olmayan epidermal büyüme faktörü reseptörüne (EGFR) sahip olduğu metastatik küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) hastalarının birinci basamak tedavisinde afatinibin (Gilotrif, Boehringer Ingelheim Pharmaceutical, Inc.) genişletilmiş endikasyonunu onayladı (12 Ocak 2018)
  • FDA, bir poli (ADP-riboz) polimeraz (PARP) inhibitörü olan olaparib tabletlerinin (Lynparza, AstraZeneca Pharmaceuticals LP) hasar verici veya şüphe edilen hasar verici germline BRCA mutasyonlu (gBRCAm), HER2-negatif metastatik meme kanseri hastaların tedavisinde kemoterapi ile birlikte kullanılmasını onaylamıştır (12 Ocak 2018).
  • FDA, erişkinlerde ön bağırsak, midgut ve arka planda nöroendokrin tümörler de dahil olmak üzere somatostatin reseptör pozitif gastroenteropankreatik nöroendokrin tümörlerin (GEP-NET’ler) tedavisinde radyoaktif işaretlenmiş bir somatostatin analoğu olan Lutetium Lu 177 dotatate’i (LUTATHERA, Advanced Accelerator Applications USA, Inc.) onayladı (26 Ocak 2018).

NEDEN KANSERE YAKALANDIM?

Neden ben? Niçin bu hastalık beni buldu?

Kansere yakalanan kişinin en çok sorduğu sorudur yukarıda yazdıklarımız. Bugün için kanser nedeni tam olarak bilinmese de suçlanan pek çok neden var. Aslında vücudumuzda her gün milyonlarca kanser hücresi oluşuyor. Fakat vücudun bağışıklık sistemi bu hücreleri kısa süre içinde kanser haline gelmeden yok ediyor. Bağışıklık sisteminin çeşitli nedenlerle işlevselliğinin bozulması, bu dengeyi bozarak kansere yol açabiliyor. Bu nedenleri önlenebilir ve önlenemeyen olmak üzere iki başlık altında toplayabiliriz. Şimdi bu nedenlere kısaca göz atalım.

ÖNLENEBİLİR NEDENLER

-Sigara

Sigara ve tütün kullanımı başta akciğer, mesane, gırtlak (larinks), ağız, yemek borusu (özefagus) ve pankreas kanserinin başlıca nedenidir.

-Alkol 

Aşırı alkol tüketimi, ağız, gırtlak, böbrek, üst solunum yolu ve meme kanserlerine neden olabiliyor.

-Düzensiz ve hatalı beslenme

Kanserin en önemli nedenlerinden biri hatalı beslenmedir. Doymuş yağ oranı yüksek, sebze ve meyvenin yeterli kadar yer almadığı beslenme alışkanlıkları, başta kolon (kalın bağırsak) kanseri olmak üzere meme ve gırtlak kanserine yakalanma riskini artırmaktadır.

-Obesite (aşırı kilolu olma durumu)

Obesite karaciğer, mesane, meme kanseri ve bazı lösemi tiplerine yol açabilir.

 

-Hareketsizlik ve spor yapmamak

Başta kolon kanseri olmak üzere birçok kanser türüne yakalanma olasılığını ciddi şekilde artırıyor.

-Virüsler ve bazı bakteriler

Çalışmalar bazı virüs ve bakteri tiplerinin bazı kanser türleri ile direk ilişkili olduğunu göstermiştir. Human papilloma virüs ve rahim ağzı kanseri ilişkisi, hepatit C, HIV (AIDS) ve lenfoma ilişkisi ilk aklımıza gelen örnekler olarak sayılabilir. Yine Helikobakter pilori adı verilen bir bakterinin mide ülseri ve kanseri gelişiminde rol oynadığı bilinmektedir.

-Radyasyon ve ultraviole (UV) maruziyeti

. Ultraviole ışınlar özellikle cilt kanseri gelişiminde rol oynarken, radyaaktif maddeler başta hematolojik kanserler olmak üzere tüm kanser türlerininin gelişiminden sorumludur

-Kanserojen ortamlar

Asbest, arsenik, benzen gibi kanserojen maddelerin bulunduğu ortamlarda uzun süre kalmak kansere yol açabilir.

-Çevre kirliliği ve tarım ilaçları

Su, hava ve toprak kirliliği, dünyadaki kanser vakalarının yüzde 1 ile 4’ünün sorumlusu.

ÖNLENEMEYEN NEDENLER

-Yaşlanma

Kansere yakalanma riski, yaşlandıkça artıyor. Kanser oranı yaşlılar arasında daha fazla, tedaviye yanıt daha azdır. Yaşlanma ve kanser konusunu ayrı bir başlık altında toplayacağız.

-Irk ve etnik köken

Bazı kanser türleri, o yörenin genetik özelliklerine göre belirli ülkeler veya coğrafi bölgelerde daha az veya daha çok görülebilir. Bölgenin beslenme alışkanlıkları ve hayat stili kanser gelişiminde büyük rol oynar. Örneğin uzak doğuda tütsülü deniz ürünleri tüketimine bağlı mide kanserine yakalanma oranı oldukça yüksektir.

-Kalıtım

Anne ve babamızdan veya daha önceki kuşaklardan gelen genlerin neden olduğu kanser hastalıkları, dünyadaki kanser olgularının yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturmaktadır. Vücutta kansere yol açan genlerin çeşitli nedenlerle aktifleşmesi ya da tam tersi olarak kanseri baskılayan genlerin sessizleşmesi kanser oluşumuna neden olabilir.

-Cinsiyet

Bazı kanser tipleri sadece erkek ya da sadece kadınlarda görülmektedir. Prostat ve meme kanseri bu konuya örnek olarak verilebilir.

Sonuç olarak, kansere yol açan nedenlere bakıldığında önlenebilir nedenlerin daha fazla olduğunu ve bu nedenlerin özüne bakıldığında ise maalesef modern toplum düzeninin yaşam tarzımızı kötü yönde değiştirerek kansere yakalanma riskimizi artırdığını görüyoruz. O halde bu günden başlayarak kendimiz ve ailemiz için bazı kararlar almalı, yaşam tarzımızı sağlık yönünde değiştirerek kendimizi, ailemizi ve çevremizi bu yönde motive etmeliyiz. Sağlık ve umut dolu günler…

Prof. Dr. H. İsmail Sarı

İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı

Sağlık ve umutla yeni bir yıla merhaba

s1

Sevgili Tıp Öğrencileri, Kıymetli Klinisyen Arkadaşlar ve Değerli İnternet Kullanıcıları;

Acısı ile tatlısı ile bir yılı geride bırakıp, acıların, sıkıntıların, monotonluğun, kavgaların, savaşların ve dünya üzerinde ne kadar dert varsa hiçbirinin yaşanmayacağı bir yıl ümidi ile 2018’e giriyoruz. 2018 yılının hemen başında işlevsellik kazanan bu site ile hepinize ulaşmaya çalışacağım.

Bu site öncelikli olarak hastalarımız için “hasta bilgilendirme amaçlı” hazırlandı. Klasik bir “Kişisel Doktor Web Sitesi” kimliğinden ayrılıp hematoloji veya hematolojik onkoloji hastalıklarından muzdarip olan hasta ve hasta yakınlarının  çoğu bilgiyi bulabilecekleri bir site olacağını ümit ediyorum. Düzenli olarak hematoloji ve hematolojik onkoloji konusunda akla her ne geliyorsa, güncel ne varsa menüdeki “Hasta Bilgilendirme” başlığı altında “Hastalar için Makaleler”    bölümünde bilginize sunmaya çalışacağız. Yine aynı başlık altında “Hasta Bilgilendirme Kitapçıkları” ve “Videolar” yazı içeriği, bilimselliği ve görselliği sizi tatmin edecek şekilde verilecek. Sitede yayınlanmasını istediğiniz her türlü konuyu ve bana sormak istediğiniz her türlü soruyu gerek sitedeki iletişim formunu doldurarak, gerekse e-mail ve sosyal medya hesaplarımı kullanarak iletebilirsiniz. Makaleler düzenli olarak güncellenecek, zaman içinde hasta bilgilendirme kitapçıkları ve videolar tüm hastalıkları kapsayacak şekilde karşınızda olacak. 

Bunların dışında her ay (talep olursa daha sık) güncellenecek köşelerimiz olacak. Şimdi kısaca bunlara göz atalım.

Bunlardan ilki hematoloji ve onkolojide yeni tedavileri merak eden takipçilerimiz için “FDA Onayları” başlığı altında bir köşe açtık.  ABD Sağlık Bakanlığı’na bağlı; gıda, ilaç ve cihazların onayından sorumlu olan FDA’nın her ay bahsettiğimiz dallarda verdiği ilaç onayları bu bölümde olacak. İlk bölümde “2017 Aralık Ayı Onayları” sunuldu.

İkinci olarak, Kanser ve Beslenme” köşesinde özellikle hematolojik kanserlerde beslenme şeklinin nasıl olması gerektiği güncel ve bilimsel olarak açıklanmaya çalışılacak. İlk bölümümüzün konusu ileri yaş grubunda daha sık görülen bir ilik kanseri olan miyelom oldu.

Son olarak; tutkumuz olan sinemayla ilgili bir köşe açtık. Sinemaseverlerin de ilgiyle takip edeceğini düşündüğümüz bu köşenin adını “Bir Film Bir Hastalık” olarak belirledik. İlk filmimiz bir dizi film: “KADIN”, ilk hastalığımız ise filmin başrolündeki Bahar’ın geçirdiği hastalık: APLASTİK ANEMİ oldu.

Bunların dışında sitede Tıp Öğrencileri ve İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanları için düzenli olarak güncellenecek yazılarımız ve sunumlarımız olacak.

Sağlıklı isek sağlığımızı koruyacağımız, şu an için kaybettiysek en kısa sürede kazanacağımız ama umudumuzu asla kaybetmeyeceğimiz bir yıl diliyorum. Sözlerimi, sitemizin sloganı yaptığımız bir atasözü ile bitirmek istiyorum. Unutmayalım, “Sağlığı olanın umudu, umudu olanın herşeyi var demektir”

Prof. Dr. H. İsmail Sarı

İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı

 

TALASEMİ TAŞIYICILIĞI BİR HASTALIK MIDIR?

Bu kısa yazımızda ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz kuşağında sık olarak görülen kalıtsal bir halk sağlığı sorunu olan “talasemi taşıyıcılığı” ve tanısından bahsedeceğiz.

 

Talasemi ve Talasemi Taşıyıcılığı Nedir?

 

Talasemi dünyanın hemen her bölgesinde görülen fakat Akdeniz ülkelerinde yaygın olduğu  için Akdeniz anemisi olarak da bilinen kalıtsal bir kansızlık tablosudur. Akdeniz kuşağında yer alan ülkemizde de sık karşılaşılan bir hastalıktır.

Hemoglobinin yapısında bulunan “globin” genindeki bozuklukların çeşidine göre tiplendirilir. Başlıca 3 tipi bulunur:

  1. Talasemi Major: Talasemi hastalığıdır.
  2. Talasemi intermedia: Hafif tip talasemi hastalığıdır.
  3. Talasemi Minor: Talasemi taşıyıcılarına verilen isimdir. Bu tablo hastalık değildir.

 

Talasemi taşıyıcılığına nasıl tanı konur?

Talasemi taşıyıcılığında tanı, hasta veya taşıyıcı olduğu bilinen ailelerde tarama sonucu konabileceği gibi kansızlık nedeniyle başvuran erişkinlerde veya ebeveynleri tarafından getirilen çocuklarda yapılan kan tetkikleri neticesinde konur.

Taşıyıcı kişilerin kan seviyesini gösteren hemoglobin düzeyleri genellikle bulundukları yaş ve cinsiyete göre hafif düşüktür yani hafif kansızlıkları bulunur. Kansızlıkları demir düzeyi ile ilişkisiz olduğu için (beraberinde demir eksikliği yoksa) demir tedavisinden yarar görmezler. Hastanın tetkiklerinde, tam kan sayımının iyi yorumlanması ve hemoglobin elektroforezi yapılmasıyla tanı kolayca konabilir.

Eğer anne ve baba talasemi taşıyıcı ise her gebelikte %25 normal, %50 Talasemi taşıyıcısı, %25 Talasemi majör hastası çocuk doğma olasılığı vardır. Eğer anne veya babadan biri talasemi taşıyıcısı ise doğacak her çocuk %50 olasılıkla taşıyıcı olabilir. Bu nedenle anne ve babaların çocuk sahibi olmadan önce Talasemi taşıyıcısı olup olmadıklarını bilmeleri önemlidir.

 

Talasemi taşıyıcılığı asla bir hastalık değildir

Talasemi taşıyıcılığı bir hastalık değildir. Tedavi gerektirmez. Fakat özellikle ileri yaşlarda yaşa bağlı hemoglobin düzeyinin azalması nedeniyle bir miktar halsizlik olabilir. Talasemi taşıyıcılığı asla evlenmeye engel değildir. Ancak iki taşıyıcının evlenme kararı vermesi durumunda, bu kişilerin gebeliğin 10–11. haftalarında doğum öncesi prenatal tanı için bazı testleri yaptırmaları gerektiğini bilmeleri ve bu konuda genetik danışmanlık almaları gerekmektedir.

Talasemi taşıyıcılığı için tedavi gerekir mi?

Bu kişilere herhangi bir tedavi verilmez. Bazı taşıyıcılarda folik asit eksikliği gelişebilir. Bu nedenle folik asit verilebilir.